Park Halindeki Araca Çarpma

Trafikte yaşanan kazalar sadece hareket halindeyken değil, araçların park halinde olduğu durumlarda da sıkça görülebilir.

Park Halindeki Araca Çarpma

Park Halindeki Araca Çarpma

Trafikte yaşanan kazalar sadece hareket halindeyken değil, araçların park halinde olduğu durumlarda da sıkça görülebilir. Dar sokaklar, yoğun trafiğe sahip bölgeler veya hatalı park edilmiş araçlar, park halindeki araca çarpma riskini artıran faktörlerdendir. Çoğunlukla düşük hızda meydana gelen bu kazalar, ilk bakışta küçük gibi görünse de hem maddi zarar hem de hukuki sorumluluk doğurur.

Park halindeki bir araca çarptığınızda yapılacak doğru adımlar, sürecin daha hızlı ve sorunsuz ilerlemesini sağlar. Tutanak tutmak, sigorta şirketini bilgilendirmek ve karşı tarafın mağduriyetini gidermek hem yasal bir zorunluluk hem de etik bir davranıştır. Aksi takdirde olay yerinden uzaklaşmak “çarparak kaçma” olarak değerlendirilir ve ciddi cezalarla karşılaşmanıza neden olabilir.

Park Halindeki Araca Çarpma Neden Önemli Bir Konudur?

Trafik kazaları yalnızca araçlar seyir halindeyken değil, park halindeyken de yaşanabilir. Özellikle dar sokaklar, kalabalık otoparklar, kontrolsüz manevralar ve dikkatsiz sürüşler, park halindeki araçlara çarpma olaylarını oldukça yaygın hale getirmektedir. Çoğunlukla düşük hızda gerçekleşse bile bu tür kazalar, sürücüler için ciddi maddi masraflar, hukuki sorumluluklar ve zaman kayıpları doğurabilir.

Park halindeki bir araca çarpmak, sürücünün sadece vicdani değil aynı zamanda yasal sorumluluklarını da yerine getirmesini gerektirir. Böyle bir durumda yapılması gereken adımlar şöyledir:

  • Panik yapmayın ve aracı kontrol edin. Öncelikle çarptığınız aracın zarar durumunu görün.
  • Aracın sahibini bulmaya çalışın. Sahip yoksa iletişim bilgilerinizi görünür bir şekilde bırakın.
  • Kaza tespit tutanağı tutun. Karşı tarafla birlikte resmi tutanak doldurmak sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlar.
  • Fotoğraf çekin. Olay yerini ve hasarı belgelemek, sigorta sürecinde büyük önem taşır.
  • Sigorta şirketiyle iletişime geçin. Olayı en kısa sürede sigortanıza bildirerek hasar sürecini başlatın.
  • Polis çağırın (gerekirse). Taraflardan biri yoksa ya da anlaşmazlık çıkarsa trafik polisinden destek alın.

Peki, tüm bu adımları bilmemize rağmen böyle bir durumla karşılaştığımızda pratikte nasıl hareket etmeliyiz? İşte yazımızın devamında park halindeki araca çarpma durumunda yapılması gerekenleri tüm detaylarıyla bulabilirsiniz.

Park Halindeki Araca Çarpma Durumunda Yapılması Gerekenler

Park halindeki bir araca çarptığınızda öncelikle panik yapmadan durumu kontrol altına almak gerekir. Bu tür kazalarda aceleci davranmak yerine sakin kalmak, hem sizin hem de karşı tarafın süreci daha kolay yönetmesini sağlar. Eğer çarptığınız araçta sürücü yoksa, aracın görünür bir yerine adınızı, telefon numaranızı ve iletişim bilgilerinizi bırakmanız gerekir. Bu davranış, hem yasal bir zorunluluk hem de vicdani bir sorumluluk olarak kabul edilir. Aksi halde olay yerinden uzaklaşmak, “çarparak kaçma” olarak değerlendirilir ve ağır yaptırımlar doğurabilir.

Sonrasında yapılması gereken adımlar şunlardır:

  • Kaza tespit tutanağı hazırlayın. Araç sahibi ile birlikte resmi belge düzenlemek, sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.
  • Trafik polisinden destek alın. Eğer taraflar arasında anlaşmazlık çıkarsa veya araç sahibi bulunamazsa polis çağırılmalıdır.
  • Fotoğraf çekin. Çarptığınız aracın hasarını, kendi aracınızı ve olay yerini detaylıca belgelemek önemlidir.
  • Sigorta şirketini bilgilendirin. Tüm belgeleri ve fotoğrafları sigorta şirketine sunarak hasar sürecini başlatın.

Bu adımlar sayesinde hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmiş olursunuz hem de sürecin hızlı ve şeffaf bir şekilde ilerlemesini sağlarsınız.

Trafik Sigortası Park Halindeki Araca Çarpma Durumunda Ne Yapar?

Zorunlu trafik sigortası, park halindeki bir araca çarpan sürücünün karşı tarafa verdiği maddi zararları karşılayan yasal bir güvencedir. Bu sigorta sayesinde, kusurlu sürücü karşı tarafın onarım masraflarını cebinden ödemek zorunda kalmaz. Ancak bu güvenceden faydalanabilmek için sürecin doğru şekilde işletilmesi gerekir. Öncelikle kaza tespit tutanağı eksiksiz doldurulmalı ve tarafların imzaları alınmalıdır.

Sigorta şirketine yapılacak başvuruda yalnızca tutanak değil, aynı zamanda fotoğraflar, tanık ifadeleri ve olayla ilgili ek belgeler de sürece eklenmelidir. Bu belgeler, hasarın doğru şekilde değerlendirilmesine yardımcı olur. Tutanakta eksik bilgi verilmesi veya yanlış beyan yapılması, ödeme sürecinin uzamasına hatta reddedilmesine neden olabilir.

Ancak unutulmamalıdır ki zorunlu trafik sigortası sadece karşı tarafın zararını kapsar. Yani, çarpma sonucunda kendi aracınızda oluşan hasar bu sigortadan karşılanmaz. Bu durumda devreye kasko sigortası girer. Kasko poliçesi, sizin aracınızdaki hasarları karşılamak için güvence sağlar ve bu yönüyle trafik sigortasının tamamlayıcısıdır.

  • Hasar tespit tutanağını doğru ve eksiksiz doldurun.
  • Olay yerinin fotoğraflarını çekerek belgelerinizi güçlendirin.
  • Tüm belgeleri zamanında sigorta şirketine iletin.
  • Trafik sigortasının yalnızca karşı tarafın zararlarını karşıladığını unutmayın.
  • Kendi aracınızda hasar varsa, çözüm için kasko sigortanızı devreye alın.

Kasko Sigortası Park Halindeki Araca Çarpma Durumunda Ne Sağlar?

Kasko sigortası, sürücünün sadece karşı tarafa değil, kendi aracına gelen hasarları da güvence altına alan bir sigorta türüdür. Park halindeki bir araca çarpmanız durumunda hem karşı tarafın hem de kendi aracınızda oluşan zararlar kasko poliçesi kapsamında karşılanabilir. Bu sayede sürücü, zorunlu trafik sigortasının sınırlı kapsamının ötesinde ek bir güvenceye sahip olur.

Kasko poliçelerinin sağladığı avantajlardan biri de mini onarım hizmetleridir. Çizik, küçük göçük veya tampon hasarı gibi küçük çaplı sorunlar bu hizmet kapsamında hızlı ve ücretsiz şekilde giderilebilir. Böylece hem zaman kaybı yaşanmaz hem de ek masraflardan kurtulunur. Bu hizmetin varlığı, özellikle sıkışık trafikte veya park esnasında yaşanan ufak kazalarda büyük kolaylık sağlar.

Ancak her kasko poliçesinin kapsamı aynı değildir. Bazı poliçeler yalnızca temel onarımları karşılarken, bazıları çok daha geniş kapsamlı teminatlar sunar. Bu nedenle aracınızı güvence altına almak için poliçenizin şartlarını önceden bilmek ve ihtiyaçlarınıza uygun kasko seçmek oldukça önemlidir.

Kasko sigortasının sunduğu başlıca avantajlar:

  • Kendi aracınızda oluşan hasarları da karşılar.
  • Karşı tarafın zararları ile birlikte sizi de teminat altına alır.
  • Mini onarım hizmeti ile küçük hasarlar ücretsiz giderilebilir.
  • Poliçe kapsamına göre ek teminatlar (yedek araç, çekici, cam değişimi vb.) sağlayabilir.
  • Beklenmedik masrafların önüne geçerek sürücüye maddi güvence verir.

Park Halindeki Araca Çarpıp Kaçmanın Sonuçları

Ne yazık ki bazı sürücüler, park halindeki bir araca çarptıktan sonra olay yerinde kalmak yerine uzaklaşmayı tercih ediyor. Bu durum, yalnızca etik açıdan yanlış olmakla kalmaz, aynı zamanda trafik suçu olarak değerlendirilir. Günümüzde otoparklar, sokaklar ve hatta apartman önleri güvenlik kameralarıyla donatıldığı için, bu tür kazaların tespit edilmesi oldukça kolaydır. Ayrıca tanık ifadeleri de sürücünün tespit edilmesinde önemli bir rol oynar.

Çarpıp kaçmak, sürücünün hem hukuki hem de maddi sorumluluklarını daha da artırır. Zarar gören araç sahibinin masraflarının yanı sıra ek tazminatlar da talep edilebilir. Bunun yanında, bu tür bir davranış sürücünün trafik sicilinde olumsuz bir kayıt oluşturur ve ilerleyen dönemlerde sigorta işlemleri dahil birçok alanda sorun yaşamasına yol açabilir.

Sigorta şirketleri açısından da bu durum ciddi bir problem teşkil eder. Olay yerinden kaçan sürücülerin poliçe hakları sınırlanabilir, bazı durumlarda tamamen iptal edilebilir. Yani çarpıp kaçmak, kısa vadede sorumluluktan kurtulma gibi görünse de uzun vadede çok daha ağır sonuçlar doğurur.

Çarpıp kaçmanın başlıca sonuçları:

  • Trafik suçu olarak değerlendirilir ve para cezaları uygulanır.
  • Hukuki süreç başlatılır, tazminat yükümlülüğü artar.
  • Trafik sicilinde olumsuz kayıt oluşur.
  • Sigorta şirketi tarafından hak kayıpları yaşanabilir.
  • Güvenlik kameraları ve tanıklar aracılığıyla kolayca tespit edilebilir.

Park Halindeki Araca Çarpma Cezası

Park halindeki araca çarpıp olay yerinden kaçan sürücülere trafik cezası uygulanır. 2025 yılı itibarıyla bu ceza 6.000 TL’nin üzerinde olabilir. Ayrıca sürücüye ceza puanı işlenir ve belirli durumlarda ehliyetine geçici süreyle el konulabilir.

Eğer olayda alkol, uyuşturucu veya ehliyetsiz araç kullanma gibi başka ihlaller de varsa, cezalar çok daha ağır hale gelir. Bu yüzden park halindeki bir araca çarptığınızda sorumluluktan kaçmak yerine yasal süreci takip etmek her zaman en doğru yoldur.

Park Halindeki Araca Çarpan Sürücünün Hukuki Sorumlulukları

Türk Borçlar Kanunu’na göre sürücüler verdikleri maddi zararlardan sorumludur. Park halindeki bir araca çarpıldığında, kusurlu sürücü hasarın tamamını karşılamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük trafik sigortası tarafından üstlenilse de, eksik kalan kısımlar sürücünün sorumluluğunda kalabilir.

Ayrıca bazı durumlarda karşı tarafın mağduriyeti büyükse ve olay kasti olarak değerlendirilirse, hukuki süreç ceza davasına kadar gidebilir.

Park Halindeki Araca Çarpma Durumunda Yapılmaması Gerekenler

  • Olay yerinden kaçmak
  • Hasarı gizlemeye çalışmak
  • Tutanağı yanlış veya eksik doldurmak
  • Sigorta şirketini bilgilendirmemek
  • Karşı tarafla usulsüz anlaşma yapmak

Bu tür davranışlar hem yasal süreçte hem de sigorta ödemelerinde büyük sorunlara yol açabilir.

Park Halindeki Araca Çarpma Durumunda Sigorta Süreci

Sigorta sürecinde öncelikle olayın belgelenmesi gerekir. Fotoğraflar, tanık ifadeleri ve tutanak süreci hızlandırır. Sigorta şirketine başvurulduktan sonra eksper atanır ve hasar tespiti yapılır.

Eksper raporu doğrultusunda onarım veya ödeme süreci başlar. Ortalama 7–10 iş günü içinde sonuç alınabilir. Bu süreçte tarafların doğru bilgi vermesi ve işbirliği yapması önemlidir.

Park halindeki araca çarpma, her sürücünün başına gelebilecek bir durumdur. Ancak bu tür olaylarda doğru adımları atmak, süreci kolaylaştırır ve olası cezaların önüne geçer. Yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi, sigorta şirketleriyle işbirliği yapılması ve karşı tarafın mağduriyetinin giderilmesi hem güvenli hem de adil bir çözüm sağlar.

Park Halindeki Araca Çarpma Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1-) Park halindeki araca çarptım, ne yapmalıyım?

İletişim bilgilerinizi bırakmalı ve tutanak tutmalısınız.

2-) Park halindeki araca çarpıp kaçarsam ne olur?

Trafik cezası alır, sigorta haklarınızı kaybedebilir ve hukuki süreçle karşılaşabilirsiniz.

3-) Trafik sigortası bu tür kazaları karşılar mı?

Evet, karşı tarafın zararını karşılar.

4-) Kendi aracımın hasarını kim karşılar?

Kasko sigortası varsa kendi aracınız da güvence altındadır.

5-) Park halindeki araca çarpmanın cezası ne kadar?

2025 itibarıyla 6.000 TL’nin üzerinde para cezası uygulanabilir.

6-) Kaza tespit tutanağı şart mı?

Evet, sigorta sürecinin sorunsuz ilerlemesi için tutanak gereklidir.

7-) Kameralar bu tür kazaları tespit eder mi?

Evet, çoğu otopark ve sokak güvenlik kamerası ile donatılmıştır.

8-) Sigorta süreci ne kadar sürer?

Genellikle 7–10 iş günü içinde tamamlanır.

9-) Çarptığım aracın sahibi bulunamazsa ne yapmalıyım?

İletişim bilgilerinizi aracın üzerine bırakmalı ve en kısa sürede sigortanıza bildirmelisiniz.

10-) Park halindeki araca çarpan kişi ödeme yapmazsa ne olur?

Karşı taraf hukuki yollara başvurabilir, masraflar yasal faizle tahsil edilebilir.

Trafikte yaşanan kazalar sadece hareket halindeyken değil, araçların park halinde olduğu durumlarda da sıkça görülebilir.

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Ermat Sigorta sitemizi kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz.